Hikayeler


KÜÇÜK BİR RİSK

Bir plak şirketi tarafından ünlü sanatçıların şarkılarını plaklara kaydetmek üzere görevlendirilen Frederick ve William Gaisberg kardeşler pek çok ünlü opera sanatçısının seslerini üç dolar karşılığında kaydetmişlerdi. Oysa şuan karşılarında duran şanı duyulmamış bir tenor kendilerine:
 “Beş yüz dolar karşılığında on şarkımın kaydını alabilirsiniz.” diyordu. Gaisberg’ler:
“Saçma!” diye haykırdılar. “Bu para ile Metropolitan Operası’nın her sanatçısının onar şarkısının kaydını alabiliriz.”
Tenor:
“Ama benim sesim, Metropolitan Operası’nın herhangi bir sanatçısının on katı daha güzel” dedi.
Gaisberg kardeşler:
“Fakat sizin adınızı bilen yok ki! Diyecek oldular. Tenor sözlerini kesti: 
“Yakında herkes dinleyip öğrenecektir!”
Şaşkına dönen Gaisberg’ler, durumu Londra’daki Victor Gramafon şirketine telgrafla bildirdiler. Gelen cevapta şunlar yazılıydı: 
“İstenen para çok fazla, bu işten derhal vazgeçin!”
Fakat bu zaman zarfında Gaisberg’ler düşünmeye başlamışlardı. Zira tenorun şarkılarını dinlemiş; sesinin gerçekten harikulade olduğunu anlamışlardı. Ne var ki onun tanınmamış biri olduğu da bir gerçekti. Ancak başkaları da Gaisberg’ler gibi tenorun sesine hayran oldukları takdirde bu işe yatırılan para boşa gitmemiş olacaktı. Ama şirketin, Londra’daki merkezinden kesin bir “Hayır” cevabı gelmişti.
Frederick Gaisberg; kardeşine:
“Biz yine de plakları dolduralım” dedi, ücreti de kendi paramızdan öderiz.”
Kardeşi William endişeliydi: 
“Şirket bu durumu öğrenirse işimizden oluruz bu tehlikeyi de göze alalım.”
Kararlarını veren iki kardeş, beş yüz doları ödeyerek tenorun on şarkısının kaydını aldılar. Bu plaklar kısa zaman sonra şirketlerine yetmiş beş bin dolar kar getirdi. Şarkıcının daha sonraki plakları ise on beş milyon dolar daha kazandırdı. Meçhul tenorun şöhreti, dünyanın her köşesine yayılmıştı.
Gaisberg kardeşler işlerini ve beş yüz dolarını tehlikeye atmış olmasalardı, dünya bütün zamanların en iyi tenorlarından Enrico Caruso’nun harikulade sesini belki de duyamayacaktı.