Hikayeler


İKİ KARDEŞ

Doğu taraflarında bir sultan vardı.Ve o sultanın yiğitlikte eş iki oğlu vardı.Her biri ordu idare etmesini,kılıç kullamasını iyi bilirdi.Üstelik kabadayı,fil vücutlu ve çok güçlüydü.
Babaları baktı ki bu oğlanlar savaşçı ve yaman yiğitlerdir.Ülkesinin topraklarını ikiye bölüp yarısını birine,yarısını diğerine taksim etti.Sultanın böyle yapmaktan maksadı,vefatından sonra oğullarının taht kavgası yüzünden birbirlerine zarar vermemeleriydi.
Sultan ülkeyi pay ettikten kısa bir süre sonra,tatlı canını Allah'a teslim etti.
Her iki şehzade de kendi hissesine kanaat edip,düzensizlik etmedi.Zaten her birinin hazinesi ve ordusu hesapsızdı,kendilerine yeterdi.
Bu şehzadelerden biri,cömertliği ve adaletikendisine adet edindi.Fakirlere ve muhtaçlara baktı.Misafirhaneler,yemekhaneler,hanlar,tekkeler yaptırdı.Askerlerine iyi baktı.Hazine boş fakat, halkın gönlü ve kesesi dolu idi.
Sabah akşam,rabbine şükreden bu şehzade,halkın göbnlünde iyi bir yer edindi.Onun zamanında kimsenin gönlüne değil diken,gül yaprağı bile dokunmadı.Ülkesi emin bir ülke idi.
Diğer şehzadeye gelince...O,tahtını tacını yükseltmek ve güçlendirmek için,halkından çok vergi almayı huy edindi.Köylülerin ekinine,tüccarların malına el koyardı.Onun ülkesinde,aciz ve fakirler türlü türlü belalara uğrarlardı.
Fakat o bilmiyordu ki,asıl düşmanlık ettiği fukara değil kendisiydi.
O zalim,zorla altınları topluyor ama askerlerine hiçbirşey vermiyordu.Bunun üzerine ordusu dağıldı.
Ülkesinde zulüm yapıldığını duyan tüccarlar,ticaret için onun topraklarına uğramaz oldular.
Ürünleri zorla ellerinden alınan köylüler ise,ekin ekmeyi bıraktılar.
Ahalisi perişanlıktan kıvrım kıvrım kıvranır oldu.Mutluluk,ülkesinden dostluğu kesince,düşmanlar baş kaldırdı.Ülkesini bastılar,feleğin darbesi o şehzadenin kökünü kazıdı.Düşman atlarının  tırnakları,yurdunun tozunu toprağını göklere çıkardı.
O zalimin ülkesinde kimse kalmadı ki,onlardan vergi alsın,para toplasın...Tüm ahalisi kaçıp gitmişti.
Sonra iyiler biraraya toplandılar ve onun ülkesini zapteden düşmana nasihatta bulundular:
"Sen bahtiyar ol!Zira o bedbaht,zalim olduğu için sonu erken geldi.Gevşek bir düşünüşü vardı,sezmesi ise hepten yanlıştı.Adalet ile olacak şeyi,zalimlikle aradı!"
İşte o iki iyi kardeşten birinin adı hep iyilik kaldı,diğerinin ise hep kötü.